Üniversite eğitimi ile ilgili kararlar bireylerin yaşamlarındaki en belirleyici kararlardan biridir. İyi bir üniversite eğitimi almak, üniversite yıllarını dolu dolu yaşarken, sevdiği bir mesleğe ve kariyere doğru emin adımlarla yürümek herkesin hayalidir. Bu hayali gerçekleştirmek için önümüzdeki seçeneklerden biri de yurtdışında üniversite eğitimi almaktır.
Yurtdışında üniversite eğitimi almak küreselleşen dünyada artık eskisi kadar uzak ve zor bir seçenek değil. Her yıl dünyanın her köşesinden yüzbinlerce öğrenci daha iyi bir eğitim ve gelecek için diğer ülkelerdeki eğitim olanaklarını değerlendiriyor. Ülkemizden de her yıl binlerce öğrenci nitelikli bir üniversite eğitimi almak için yurtdışına çıkarken, Avrupa üniversiteleri özellikle son yıllarda çok daha fazla tercih ediliyor.
Almanya, Macaristan, Polonya ve Çekya üniversiteleri, Avrupa’da üniversite eğitimi almak isteyenler için listenin en üst sıralarında yer alan üniversiteler. Bu ülkelerde üniversite eğitimi almak isteyen öğrencilerin 7 ortak gerekçesi bulunuyor.
Ülkemizdeki eğitim, sınav sistemi ve olanaklar çoğu zaman öğrencilerin ideallerinden ve ilgi alanlarından uzaklaşıp, aslında istemedikleri, sevmedikleri mesleklerle ilgili eğitim almalarına, ya da istemedikleri bir üniversite ya da şehirde okumalarına neden oluyor. Avrupa üniversiteleri esnek kabul koşulları ile öğrencilere ideallerindeki bölümü, yaşam tarzlarına uygun lokasyonlarda almayı mümkün kılıyor.
Avrupa ülkelerinde bulunan üniversitelerin yıllık eğitim ücretleri, İngiltere, ABD, Kanada gibi ülkelere kıyasla çok daha ekonomik ve erişilebilirdir. Hatta yerel dilde eğitim almayı tercih ederseniz ücretsiz bile eğitim alabilirsiniz.
Eğitim ücretlerinin ekonomik, kabul koşullarının esnek olması sizi yanıltmasın. Bu ülkelerde üniversitelerin bazıları dünya sıralamalarında ilk %1 ve %2’lik dilimlerde bulunan, uluslararası prestij ve üne sahip üniversitelerdir. Bu üniversitelerden mezun olan öğrenciler, dünyanın her yerinde yüksek rağbet ve talep görmektedir.
Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalar gereği, AB ülkelerinen alınan diplomalar YÖK denkliği almaktadır.
Avrupa’da üniversite eğitimi alarak geçireceğiniz yıllar hem İngilizce hem de gideceğiniz ülkenin yerel dilini iyi derecede öğrenip aktif olarak kullanmanızı sağlayacaktır. ”Bir dil bir insan” deyimi kesinlikle doğrudur ve yabancı dil / diller konuşabilmek kariyer yolunda çoğu zaman üniversite ve bölüm adı kadar kıymetlidir, belirleyicidir.
Yapay zeka teknolojileri nedeniyle birçok mesleğin ve iş alanının kaybolma ya da başka bir şeye evrilmeyle karşı karşıya kaldığı 21. yüzyılın rekabetçi dünyasında ayakta kalabilmek, ilerleyebilmek için bilgi, diploma ve sertifikalardan çok daha önemli olan bazı becerileri kazanmak gerekiyor. Bunların en başında ise adaptasyon, iletişim, sorun çözme ve işbirliği becerileri geliyor. Bu beceriler ders ile değil, yaşam deneyimleri ile gelişmektedir. Koruyucu kollayıcı aile ve konfor ortamından uzakta geçirilen yıllar, üniversite yıllarında bu önemli becerilerin doğal olarak gelişmesini sağlamaktadır.
Avrupa’da üniversite eğitimi almak aynı zamanda uluslararası bir topluluğun da üyesi olmak anlamına geliyor. Yurtdışında üniversite eğitimi alan öğrenciler, birçok farklı ülkeden arkadaş edinir, global şirketlerle iletişimde olur, farklı vizyonlarla yüzleşir, ve geleceğiyle ilgili planlarını lokal değil global bir perspektif ile kurgular.